MotoGP 25 inceleme yazımızda, bu yılın en çok beklenen motosiklet yarışı oyunu olan MotoGP 25...
Oyun Lobisi
Death Stranding’in gizemli atmosferi bu sefer daha da üst seviyeye taşınmış. Devam eden Sam Porter Bridges hikâyesinde, ikinci oyun beni zaman zaman şoke eden bir cesaretle sürüklüyor. Ancak bu cesaret, açıkçası bazı yerlerde hikâye temposunun düşmesine ve beklentinin artmasına neden olabiliyor. Yani bir yandan büyük bir gizem beklerken bir yandan da “bu ne zaman bitecek?” sorusu geliveriyor akla.
Pozitif yön: Sarsıcı ve öngörülemez hikâye.
Negatif yön: Düşük tempolu sekanslar bazen sabırsızlığa yol açabiliyor.
İlk oyunda hissettiğimiz yalnızlık hissi, bu sefer yerini güçlü dostluk duygularına bırakıyor. Dollman’den Kiral Ağı ortaklarına kadar herkes, Sam’in yanında aktif bir “yol arkadaşı” oluyor. Bu bağlam, oyunu samimi ve insani bir bağlamla zenginleştiriyor. Sam’in değişimi yerine, dostlarla paylaşılan anlar öne çıkıyor ve duygusal bağ daha kalıcı hale geliyor.
Oyunun en dikkat çeken özelliklerinden biri, doğanın çeşitliliği. Meksika’dan Avustralya’ya uzanan haritada:
Kum fırtınaları
Toprak kaymaları
Depremler, yangınlar ve çığlar
Gece/gündüz döngüsü
gibi unsurlar, sadece atmosfer yaratmakla kalmıyor; aynı zamanda oynanışı da derinden etkiliyor. Bu doğa olaylarının her biri, kamu senaryolarında aktif bir “üçüncü tehdit” unsuru olarak devreye giriyor.
Haritadaki her bölge farklı biyom özelliklerine sahip: çöller, karlı dağlar, ormanlık alanlar… Bu çeşitlilik, her rota planlamasında yeni stratejiler gerektiriyor. KV’ler (Beached Things), hayalet mekalar ve insan haydutlar bir arada, sürekli sürprizlerle dolu bir dünya yaratıyor.
İlk oyunda yavaş ilerleyiş ve yürüyüş baskınken, bu sefer araçlar merkezde.
Kamyonet tipi araç: 6 batarya, otomatik kargo toplama modülü, silah sistemi
Motor: Hız odaklı, 2 batarya kapasitesi
DHV Magellan gemisiyle hızlı seyahat ve araç transferleri mümkün. Artık haritayı yürüyerek geçmek yerine, daha akıcı ve keyifli bir araç temelli yolculuk sunuluyor.
Araçlara; güçlü lastikler, batarya yükseltmeleri, silah montajı ve kargo alanları eklenebiliyor. Yetenek ağacından ek batarya kapasiteleri, şarj verimlilikleri ve Sam’in bireysel dayanıklılığını artıran özellikler açılabiliyor. Bu da stratejik seçimlere dayalı seyahat deneyimi yaratıyor.
İnsan haydutlar: Gelişmiş yapay zeka, planlı pusular
Hayalet mekalar: Dayanıklı, agresif
KV’ler: Watcher adı verilen yeni tiplerle birlikte
Watcher’lar atmosferi güçlendiren güçlü düşmanlar; ancak karşılaşmalar beklenen sıklıkta değil.
Sniper görevleriyle uzun mesafeden düşman saf dışı bırakma
Bomba yakalama/hedefe yönlendirme sistemleri
Gizlilik ögeleri: Dollman ile gözetleme, işaretleme, sızma görevleri kolaylaşıyor
Yetenek ağacı, silah verimliliği, cephane ve araç destekli strateji çeşitliliğini artırıyor. Sam, artık savaşlarda daha donanımlı.
Yeni yakın dövüş silahları, özellikle kılıç kullanımı hayalet mekalarla karşılaşmayı keyifli hale getiriyor. Boss dövüşleri, hâlâ bazı sekanslarda tekrar hissi verse de, genelde önceki oyuna kıyasla daha derli toplu ve taktiksel.
Eksik: Neil Vana sekansları, Clifford Unger gibi tekrar eden yapı hissi veriyor.
Haritada:
Monorail (raylı sistem)
Köprüler, güvenli evler
Madenler ve formlar
inşa ediliyor. Bu yapıları kurmak için malzeme toplama, üretme süreci oldukça pürüzsüz hale gelmiş.
Ayrıca her yapı, oynanış içinde yeni görevler ve rotalar sunarak oyun içi sürekliliğe hizmet ediyor.
PS5 Pro’da oynarken gördüğüm atmosfer ve görsel detaylar büyüleyici.
Doku kalitesi ve atmosfer, doğa olaylarıyla birleşince etkileyici bir sunum oluşuyor.
Türkçe dil desteği yok; metin ve ses tamamen İngilizce.
Müzikler: Low Roar ve yan tema parçaları, özellikle hissiyatı güçlendiriyor. Kiral Ağı’nda adeta müzik eşliğinde dolaşmak mümkün hale geliyor.
Başlangıç anında anında yükleme
Harita takılmaları, animasyon sorunları, araç çarpışmaları gibi küçük problemler gözlemlendi ancak genele etkisi düşük
Kontrol değişimleri alışmayı gerektiriyor, ama temelde yeterli stabilite var.
1. Oynama süresi ne kadar?
Yaklaşık 50 saatlik ana senaryo ve yan içeriklerle dolu deneyim sunuyor.
2. Türkçe dil desteği var mı?
Maalesef yok. Oyunda yalnızca İngilizce metin ve ses yer alıyor.
3. İlk oyunla kıyaslandığında en büyük fark nedir?
Araç odaklı seyahat sistemi, düşman çeşitliliği, doğa olayları, karakter dinamiği ve gelişmiş oynanış mekanikleriyle büyük bir evrim geçirmiş durumda.
4. KV’ler (BT’ler) eksik mi?
Watcher gibi yeni türlerle tanışsak da, genel olarak KV karşılaşmaları beklenenden az sayıda. Oyuna hayalet mekalar daha baskın şekilde eklenmiş.
5. Yeni hikâyeyle ilgili sürprizler var mı?
Evet! Hikâye cesur, duygusal, bazen şok edici. Bazı sahnelerde tempo düşse de genel akışı güçlü. Neil Vana gibi karakter sekansları sembolik ama tekrar hissi verebilir.
6. Psikolojik veya moral etkisi nasıl?
Bazı cüretkâr anlatılar moral düşüşü yaşatsa da, dostluk ve ekip teması olumlu etkiler yaratıyor.
7. PS5 Pro’da yaşanan teknik problemler büyük mü?
Çok küçük hatalar var; animasyon sendromu, nadir harita yavaşlamaları… Ama genel deneyim akıcı ve stabil.
Death Stranding 2: On The Beach, hem önceki oyuna hem türüne göre dikkate değer bir adım olmuş. Sam Porter Bridges’ın duygusal yolculuğu, yardımcı karakterlerle kurulan güçlü bağlar, Meksika ve Avustralya’nın devasa dünyasında yaşanan doğa olayları, stratejik savaş sistemi ve araçla seyahat deneyimiyle göz dolduruyor. Teknik açıdan birkaç ufak sorun var ama çarpıcı görsellik, müzikler ve uzun içerik süresiyle bunların üzeri fazlasıyla kapanıyor. 50 saat boyunca empati, keşif ve strateji isteyen bir oyun deneyimi arıyorsanız; kesinlikle listenize ekleyin.
Death Stranding 2: On The Beach, 50 saatlik dolu dolu bir macerayla hem kalbinize hem stratejik zekanıza hitap ediyor. İlk oyundaki “yalnızlık” hissinden sonra bu sefer yol arkadaşlarınızla paylaştığınız samimi bir serüven sizi bekliyor. Hikâye tempo sorunlarına rağmen cesur anlatısı, harita çeşitliliği ve geliştirilmiş sistemleriyle unutulmaz bir deneyim sunuyor. Özellikle araç tabanlı oynanış, doğayla çatışma ve karakter bağlılığı arayan oyuncular için kaçırılmaması gereken bir yapım.